bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir arkadaşım vardı. . cok degerliydi ama onu kaybettim. . eski sevgili değil eski dostum daha değerli benim.. onu özlüyorum. . tekrar eskisi gibi olabilir miyiz sizce?
      0neden olmasın olursunuz - kalbimdekissizi 02.12.2016 21:00:43 |#3018430
      0zor - cicekligozluk 02.12.2016 21:06:28 |#3018788
      0elimden geleni yapacağım - cagrisevgili 02.12.2016 21:22:22 |#3019380
      butun yorumlari goster (6)
    2. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      6-7 ay oncesine kadar ayni universite hayalini kuruyorduk.. simdi ben universite o dershane yollarinda.. keske yine ayni ortamda olsaydik neresi olursa olsun fark etmezdi benim icin.. 12 senemizi 1 gunde sildik ya ona yaniyorum ben..
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dostsa eski olmaz. dostlar eskimez.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eski dost, yıllanmış şarap gibidir. yıllanmış dostlarımı özlüyorum.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne güzel bir cümle o eski dostları özlemek.. hep yakın arkadaşlarımdan darbe yedim her yeni arkadaşıma dostum dedim hep aynı son yeni bir iz yeni bir darbe. bir gün abime nerede hata yapıyorum dedim 5 yıl geçti belki üstünden ama o söz hep hatrimda " insanın birsürü arkadaşı olabilir ama bir tane dostu olur, sen herkesi dostun sanıyorsun " dedi. ve ne acıdır ki ozledigim bir dostum yok.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      darbe aldıktan sonra böyle düşündüğün için kendine kızılası durum doğrusu. özlesekte dönemeyiz. kurşun yeriz laf yemeyiz
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      vardi bitane ama iste o yurt disina gitti sonra iste mesafeler soguttu bizi ) haberlesmeye pek imkan olmuyordu ztn eh oldu ile öldüye care yok
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aradan yıllar bile geçse dostlar da eskimez dostluk da, önemli olan yıllar sonra bir fırsatını bulup görüştüğünde hiç ayrılmamış gibi olabilmek. dostlar, kendin seçebildiğin kardeşlerindir.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatımdaki güncel problem.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisedeyken dershane sonrası bimden meyveli kek bir de le cola alarak sahile muhabbet etmeye gittiğim arkadaşlarımı, o zaman ki muhabbetimizi özlüyorum
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abi dün gece yaptım, otobüs beklerken bi arayayım milleti dedim. 12-13 kişi falan aradım. her aradığım insanda bi şaşkınlık, ardından sesinde hissedilen bi mutluluk. özlemişim be hepsini
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eski dostları değilde birdaha kimseye öylesine güvenmediğin, ağız dolusu gülüp hr anında yanında olduğun iyi kötü geçirdiğin anları özlüyor insan.
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dostları değilde anıları özlüyorum ya hemde deli gibi zaten dostum olsalardı şimdi yanımda olurlardı
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      daha bugun aradim liseden arkadaslari bulusalim diycektim beraber vakit gecirelim ozlem giderelim acmadilar telefonu
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisemi lisedeki arkadaşlarımı anılarımı o kadar çok özledim ki. kimi sebepsiz yere küstü gitti bana kimi gerçek arkadaşım çıkmadı gerçek yüzünü gösterdi kimi de ciddi dost cıktı ama yine de lisede onlarla yaşadıklarımı hiçbi yerde bulamiycam biliyorum.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir çocukluk arkadaşım var. küçükken herkesin kıskandığı o ikili bizdik. büyüdük, yine herkes bize özendi. çok güzel arkadaşlığımız vardı. rakı-balık gibiydik. çok koruduk kolladık birbirimizi. ikizim derdik birbirimize. yolda karşıdan karşıya geçerken istemsiz el ele tutuşurduk kardeşlik iç güdüsü ile. tabi karşı caddeye geçince basardık kahkahayı bakıp kenetlenmiş ellerimize. beraber ölümden döndük hatta. öleceğimizi sanarken bile gülüyorduk. çılgın iki ruhun bir bütün olmuş haliydi arkadaşlığımız. sonra ne olduysa şu boktan ygs ye çalışırken soğukluk girdi aramıza. aylarca hiç konuşmadık. ne o yazdı ne de ben. sonra bi kez yazdım "canım" dedi. ama hiç canım demezdi o bana. samimiyetsiz canımdan dedi. neyse. alındım içten içe yalan değil. geçenlerde doğum günümü kutladı uğraşmış video hazırlamış. mutlu oldum. çok mutlu oldum. bir kez daha konuştuk doğum günüm üzerinden 1 ay sonra. eskisi gibiydik. kaybolmamış o samimiyet. nasıl kaybolsun tüm gün sokakta oynayıp eve gidince yemeklerimizi yiyip balkona çıkıp (balkonlarımız karşılıklı) mahallenin başını şişiren bizdik yine. özlemişim onu. küçükken 5 dk küs kalamadığım insanla bunları yaşamak sarsmış beni onu anladım.
    18. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şey okumuştum küçükken. 7 yıldan uzun süren dostluklar kalıcıdır. ben Tuba'yı tanıdığımda ilkokul 2.sınıfa gidiyordum. özel okuldan devlet okuluna geçecektim. sınıfla ilk görüşmeye gittiğimizde annemin eteğinin arkasına saklanmışım. ben hatırlamıyorum da arkadaşların yalancısıyım. o kadar korkmuşum yani, yine de o sene kardeşim gibi göreceğim Tuba'yla tanışmıştım işte. ilkokul 7.sınıfa akdar dosttan öteydik mesela, ondan başka konuştuğum ya da iletişime girdiğim tek tük kimse vardı. ha bir kere arkadaş olduğumuz bir kız vardı. onun da adı öznur'du. sonra bi' grup ödevi yaparken saçma bi' sinirle sınıftan çıktığımda şans eseri sınıf penceresinin olduğu yere gitmiş bulundum bahçede. bir süre arkamdan konuştuklarını dinledim sonra da bir daha yakın hissedemedim kimseyi ilkokulun sonuna kadar. Tuba'yla da 7.sınıfta annemin sınıf hocasına dediği bir şey yüzünden ayrıldık. Annem hocaya demiş ki "Bu iki kız da çok sessiz hocam ayırın başkalarıyla da oturtun da azıcık sosyalleşsin." Tamamen iyi niyetinden söylemişti oysa. Keşke diyorum bunu önceden söyleseymiş çünkü kişiliğimi de yönlendirdi o zamanki hal ve hareketlerim. bunu Tuba'ya anlattım ama onu sevmediğimi ve arkdaşalığımızı bitirmek istediğimi falan zannetti. Hiç unutmam bunu anlattığımda çarşamba günü son ders olduğu için klüplere gitmiştik. hep aynı okul klübüne gider, aynı grupta olur, aynı sırada otururduk bu arada. sonra bir anda ne anlattığımı dinlemeden kalktı ve öznur denen kızın yanına oturdu. o zamanlar çok koymuştu, şimdi sadece o kadar küçük şeylere kırılacak kadar hassas kalplere sahip olmamız beni güldürüyor. kafamı sıraya gömüp hıçkırdığımı unutmuyorum. ne bileyim ben babamın telefon numarasını bile ezberleyemedim bir türlü ama bunu unutmadım. sonra 3 ay falan evde sürekli ağladığımı ve durmadan her allah'ın günü okulda yanına gidip kolundan zorla çekiştirerek konuşmak istediğimi hatırlıyorum. bana benden nefret ediyormuş gibi bakıyordu. sonra derler ya hani fazla sevgi nefrete dönüşür diye. bende de öyle bir durum oldu. o oyunlara dahil olunca ben çıkıyordum, durmadan laf yarıştırıp kızıyor ve haksız laflar ediyordum. bir gün şey de dedim "buna pişman olacaksın sen özür dileyeceksin benden" aman da aman (bkz: çen bu lafları nereden öğrendin) şfçgbşdb sonra gerçekten bir sonraki sınıfa geçince yanıma gelip "özür dilerim eskisi gibi olalım mı" dedi. bir süre kabul etmesem de sonradan tekrar beraber takılmaya başlamıştık ama asla o dostluğu yakalayamadık. zaten ikimizin de farklı arkadaşları vardı artık. yine de aynı liseye gideriz diye konuşup duruyorduk. öyle de oldu aynı liseye gittik. ama hatırlamadığım sebepten ötürü yine soğuduk ve lise 1.sınıfın sonunda birbirimizden koptuk. unuttuğuma göre o zamanlar çok da koymamış. dostluğumuz 7 küsür sene sonra tekrar açılmayacak bir defter olarak kapandı. çok özledim. sinirlensem bile kötüleyemedim. iyi bir insandı asla inkar edemem. ardından değişti zaten, eski tanıdığım insandan öyle çok koptu ki. gerçi insan kişiliği zamanla oturuyor işte demek ki zaman onu gerçek benliğine doğru evirmiş. artık burnunun ucundaki beni fondötenle kapatır olmuş. oysa en karakteristik özelliği o bendi. güzel bir ifade katardı yüzüne. şimdi nerede olduğunu bile bilmiyorum. hangi bölümde okuyor hangi üniversitede. ortak arkadaşlarımızla hala iletişimdeyim. hatta arada görüntülü falan da arıyoruz ama Tuba bilerek ben olunca girmiyor konuşmaya. hakkı var ben de 3 sene önce yapılan mezunlar toplantısına o var diye gitmemiştim. bu artık nefretten bir alışkanlığa dönmüş gibi. yine görsem yine başımı çeviririm görmezden gelirim ama o masum zamanları özlemekten de alamam kendimi. bunu yazmak istedim çünkü hafızam bana bunu ne kadar hatırlatır bilmiyorum. bi kenarda dursun en azından.
    19. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İyiki var oldular hayatımda, varlığıma değer kattılar. Eskide kaldılar belki zaman olarak ama kalbimde yerleri her gün taze durur. Ne zaman çıkıp gelirlerse sıcak bulsunlar diye.
    20. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yalan yok, bazen eski fotoğraflara bakıyorum. Tanıdık yüzler, mutlu insanlar, güzel anılar... Bir kaçı hariç, hiçbirini ben bitirmedim. Oysa hepsi kalsın istemiştim. Üzülüyorum. Hatalı olup olmadığımın bir önemi yok. Elbet vardır çünkü. Ama keşkem yok. Hayatımdan çıkan herkes için istisnasız elimden geleni yaptım. Neyse, Umarım onlar da ben de mutlu olurum.
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hayatım boyunca arkadaşlık kurma konusunda iyi değildim. O yüzden de çok fazla dostum yok malesef az ama öz diyebilirim. Bazı arkadaşlarımla hiç bağım kalmadı hatta belki de dost değildik bilemiyorum. Ama birini çok özlüyorum. Nerdeyse her derdimi paylaştığım bana destek veren birini. Yazmak görüşmek isterdim ama yapamıyorum işte. Bi gün tekrar öyle bi dosta sahip olmak dileğiyle...
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Lisedeki hallerimize denk gelsem de bırakmayın birbirinizin ellerini desem. Yerine yenileri geldi ama onların yerlerini alabildiler mi? Çok özlüyorum bazen sözlük. Yıllar geçti, hepimiz bambaşka hayatlara savrulduk. En çok sevdiğim arkadaşımla göz göze gelebilme ihtimalimiz bile yok diğerleri de sadece arkadaş olarak kaldılar. Yaş büyüyünce böyle mi oluyormuş sözlük?
    23. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dostum değil ama şartlar başka olsaydı dostum olabilecek biriyle olan eski mesajlara denk geldim az önce. Kendimi alamadım okudum epey. Önemsediğim biriydi, olaylar farklı gelişseydi sanırım uzunca bir süre hayatımda ve muhtemelen bana daha yakın bir konumda olurdu. Nadir kişilerde geliştirebildiğim için arkadaşlık ilişkilerime çok önem veririm. Bu yüzden mesajları okuyunca üzüldüm biraz, muhabbetimizin bitmesini istemezdim. Geçmiş sohbeti bugün bile iyi hissettirdi bana kendimi. Kendisiyle konuşmuş kadar oldum gece gece. Arkadaşlığın kıyısından dönmek de üzüyor insanı.
    24. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Lisede bir dostum vardı, şu an konuşmuyoruz tabi ama ara ara aklıma geliyor özlüyorum kendisini. Çok kafa birisiydi, tam benlikti. Her konuda anlasabiliyorduk, ufacık şeyi kendimize eğlence haline getirip günlerce ona gülebiliyorduk. Çok hayat doluydu o gittikten sonra elbette çok iyi dostluklar kurdum ama kimisiyle uzak mesafeden dolayı görüsemedik, kimiside onunla yaşadığım hazzı, zamanı, eğlenceyi vermiyor. Yine de hayatıma böyle bir insan girdiği için şanslıyım. Kendisini hep iyi hatırlıyorum her ne kadar küs kalsak da. (Sevgilimden bahseder gibi bahsetmem peki sjajsnejdj)
    25. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eski dostların eski hallerini özlemektir o bi boklar yemiş olmasalardı eski olmazlardı çünkü. özlediğim çok insan var. ama dönüp baktığımda, ben hayatımda böyle insanlara yer veremem, vermemeliyim diyorum. hayat bazen öyledir işte.
    26. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eski oldukları için gram özlemedim ama onlarla dostken yaptığım şeyleri hatırladıkça üzüldüğüm durumlar oluyor. Sonra durup ulan zamanında değer verdiğin insanlara bak hiç biri beş para etmez diyorum. Eski dostlardan çok içinde menfaat, çıkar ilişkisi olmayan Eski dostlukları özlüyoruz
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eski olan hiç bir şey özlenmez. Hayırlı günler.
    28. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En yakın arkadaşım diyebileceğim çok değer verdiğim biri vardı. Ama sanki bir şeyler yanlıştı hep ben çabalıyorum gibi hissetmeye başlamıştım. Bir gün yazmadım ve iki yıldır konuşmuyoruz şimdi. Özlüyor muyum evet ama geri yazsa affetmem.
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Maalesef hayatın içinde olan bir gerçekliktir. Hayat koşturması dediğimiz illet insanları bir yerden bir yere savurur durur ve insanlar savruldukça çoğu zaman eskiden tutundukları dallara tutunamazlar ve rüzgarın onları savurduğu yerde tutunacak başka dallar ararlar. Bu illa böyle olacak diye bir durum yok tabii. Görüşmek isteyen yine görüşür, aramak isteyen yine arar elbet. Ancak tecrübeyle sabittir ki çoğu zaman hayat insanları bir noktada ayrı yollara iter ve insanlar bu yol ayrımından sonra geriye değil ileriye bakarlar. Bu sebepten eski dostlar hep bir özlem yaratır bünyede. Bir de evlenmemek lazım diye düşünüyorum. Evlendikten sonra eski dostları ile görüşmeyi sürdürebilen çok az insan vardır. Aslında evlilik buna engel değildir ama nedense görüşülecek kişinin kriterlerini evlendikten sonra ne yaparsanız yapın siz belirleyemiyorsunuz. Görüşmek istediğiniz kişi eşiniz için de uygunsa onunla görüşmeye devam edebiliyorsunuz. Bu uğurda evlenmeden önceki dostlarınızı eşinizle tanıştırıyor ve iyi anlaşmalarını umut ediyorsunuz ama maalesef sonuç her zaman öyle olmuyor. Sanırım kıskançlık hissi bu durumu zorlaştıran en büyük etken diye düşünüyorum. Bu çark bu şekilde döndüğü sürece eski dostlara olan özlem var olmaya devam edecektir. (bkz: yapacak bir şey yok )
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kimseyi özlemiyorum. Dost olsaydı eski de kalmazdı.
    31. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok yakın 10- 15 yıllık dostlarım vardı,Sosyal yaşamlarımız ,dünyaya bakış açımız ,ideolojilerimiz,aile yapılarında ki farklılıklar yüzüne birbirimize uzaklaştık .Hala değerliler ama artık yakın arkadaşım değiller ,ikisi evlendi zaten çocukları var .
    32. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir zamanlar birbirinizin güzel veya kötü anlarınızı paylaşmışsınızdır, yaralarınıza merhem olmuşsunuzdur belki de... Araya mesafeler de girse, sık sık sesini duyabiliyorsanız, her iki taraf da eskiseler bile eksilmedilerse, çok şanslısınız demektir.
    33. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eski dostum hayatla olan savaşında etrafındaki herkesi gemisinden indirmeyi(kendi deyimiyle) tercih ettiği için arkadaşlığımız benim çabalarım ve süründürmelerimle ancak bir yere kadar ilerleyebildi. ilkokulda tiyatro kulübünde tanışmıştık. ben türkçeyi koruma derneği başkanıydım, o umutsuz şair rolündeydi. yanyana geldiğimizde saatlerce hayatımızdaki her konuyu konuşabilecek yakınlığı buluruz ama yanyana gelmeye kendimizi ikna edememeye başladık. varlığımız birbirinden ayrı devam ediyor. ilkokulda uzun tenefüslerde okulun çevresini dolaşıp tarihsel olayları yorumladığımız, izlediğimiz videoları birbirimize anlattığımız ya da uzaylıların varlığına beraber kanıt bulmaya çalıştığımız zamanları çok özlüyorum. farklı liselerde okuduğumuz için ilk haftalarda başımıza gelen her olayı mektup gibi yazar birbirimize verirdik. bunu hemen yazıp arkadaşıma anlatmalıyım hissini özlüyorum. bir kahve alıp saatlerce oturduğumuz kafede kadınları, çocukları, çocukluğumuzu, geçmişte yaşadıklarımızı konuşup her şeyin daha güzel olabileceği bir ütopya düşlediğimiz günümüzü özlüyorum. her arkadaşlığın belli bir süresi olduğunu biliyorum. bunu uzun süre inkar ettim. çünkü arkadaşlığımızla beraber on yıl da uçup gidecekmiş gibi hissettim. keşke ona anlatabilseydim dediğim zamanın hissini hiç özlemiyorum